Son yıllarda dünyada yıldızı en fazla parlayan politikacı kimdir diye bir soru sorulsa kuşkusuz bunun cevabı Vladimir Putin olacaktır. Rusya söz konusu olunca bir Gorbaçov bir Boris Yeltsin’i biliriz genelde ama hele hele Yeltsin sonrası 1999’dan beridir tam 16 senedir başkan olan ve bu gidişle de uzun seneler Rusya’nın başında olacak bu adamı tanıyor muyuz cidden?
Vladimir Putin 7 Ekim 1952’de Sen Petersburg’da doğar. Doğduğu zaman Sovyetler dağılmamıştır ve Sen Petersburg’un adı Leningrad’dır. Sovyetler’in dağılması sonrası bu şehrin adı yine Sen Petersburg olur.
Küçük Vladimir Leningrad’da bir komün apartmanında dünyaya gözlerini açar. Annesi Maria Ivanovna Shelomova bir fabrikada işçi, babası Vladimir Spiridonoviç Putin ise denizaltı filosunda görevlidir. Büyükbabası Spiridon Ivanoviç’in (babasının babası) ise Lenin ve Stalin’in aşçılığını yaptığı söylenir.
Baba Vladimir Putin 1911’de doğmuş. 1. Dünya Savaşı başladığında zorlaşan hayat şartlarından Putin ailesi de etkilenmiş. Öyle ki insanlar açlıktan kırılmaya başlamışlar. Bu yüzden bütün aile Moskova’nın dışına Pominovo’ya taşınmışlar. Pominovo baba Vladimir Putin için önemli bir yer, zira burada tanışıp her ikisi daha 17 yaşındayken evlenmeye karar vermişler.
Çocukluğu ve gençliği
Vladimir Putin’in çocukluğu ve gençliğine dair elimizde maalesef çok detaylı bilgi yok. Doğduğu ve lise dönemi bitene kadar olan 1950-1970 arasındaki dönem gizemini koruyor. Bunda Putin’in devlet başkanı olmadan önce KGB’nin başında uzun yıllar olmasının payı olduğu aşikâr. Zira çocukluk ve ilk gençlik zamanlarına dair pek bir şeyin bilinmesini istemiyor Putin. Ama gene de küçük bilgiler var Putin’in çocukluk dönemine ait. Anlatılanlara göre anne ve babası boşanan Vladimir bu boşanmanın ardından Gürcistan’a gider ve orada yaşar. Annesi orada yeniden evlenir ancak üvey baba küçük Vladimir’i istemez ve Vladimir Leningrad’a büyükanneye yollanır. Başka bir rivayete göre üvey baba değil, şartların kötü olması yüzünden Leningrad’a büyükanne ve babasına yollandığıdır.
Bunlardan başka Vladimir hakkında ilkokul öğretmenlerinin yaptığı yorumlar var; küçük Vladimir’in çok zeki bir çocuk olduğunu ama buna rağmen vasatın üstüne çıkamadığı, durmadan derslere geç kaldığı gibi.
Putin lise sonrası hukuk tahsili yapar. Leningrad Devlet Üniversitesi Hukuk bölümünü bitirir 1975 senesinde. Mezuniyeti sonrası Rus gizli servisinde çalışmaya başlar ve ilk görev yeri Doğu Almanya olur. Almancasının anadili gibi olmasında bu ülkede kalmasının etkisi büyüktür. Doğu Almanya dönüşü ise mezun olduğu üniversite yönetiminde görev alır.
Tarihler 1991-1992’yi gösterdiğinde Putin Leningrad şehir konseyinde danışman olur. 1996’ya kadar değişik birimlerde görev alır. Politika basamaklarını tırmanmaya başlamıştır. 1996’da Kremlin Sarayı Mülk İdaresi Başkan Yardımcısı olur, ardından 1997-1998 yıllarında Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı ile Devlet Başkanlığı Denetim İdaresi Başkanı görevlerine getirilir. Sonrasında 1999’a kadar Rusya Federal Güvenlik Servisinin başkanlığını yapar. Aynı sene başbakan yardımcısı ve vekili olur. 16 Ağustos itibariyle başbakan olan Putin, dönemin devlet başkanı Boris Yeltsin’in istifasıyla 3 ay vekâleten bu görevi devralır. Sonraki yapılan seçimlerde ise devlet başkanı seçilir. 2008’de görev süresi dolar ve görevi Dimitri Medyedev’e bırakır ve başbakan olur. 2012’de yapılan seçimlerde tekrar devlet başkanı seçilir.
Dile kolay 16 senedir iktidarda olan birinden bahsediyoruz. Ülkesini nasıl yönettiğini ise kabataslak da olsa görebiliyoruz. Politik açıdan bildiklerimiz özel hayatına dair bildiklerimizden daha fazla… Peki, özel hayatında nasıl bir adam Putin?
Özel hayatı
Putin başkent Moskova’yı gürültülü, havasını ise kirli bulduğu için Moskova’nın dışında oturuyor. Hele hele Moskova trafiğinden nefret ediyor. Bu yüzden batı Moskova’da bulunan Novo-Ogaryovo’da kaldığı bir villası var. Burası Putin’in devamlı kaldığı yer.
Sportif bir kişilik; pek çok sporla haşır neşir ama her gün rutinini bozmadan yüzüyor. En zor kararları yüzerken sonuca bağladığını dile getirmiş bir röportajında. Yüzmeden sonra en sevdiği spor ise tahmin edilenin aksine judo değil buz hokeyi. Haftada bir yakınlarıyla maç yaptığı biliniyor. Oyuncuların ise çoğunluğu kendisinin ve Başbakan Medyedev’in korumalarından oluşuyor, bazen eski dostları da ona katılıyormuş.
Rus liderin sosyal medya ve internet alemi ile çok alakası yok. Sosyal medyaya dair sevdiği tek şey danışmanlarının kendisine gösterdiği komik videolar; özellikle kendisiyle dalga geçilen videoları defalarca seyredermiş. Bilgisayar ortamındaki bilgilere pek güvenmiyor ve bu yüzden her şey eski usul yapılıyor; sabit telefonlar, yığınla dosyalar, klasörler; kırmızı renk dosyalar ise en favorisi. Danışmanları ise her dem diken üstündeler çünkü eski usul çalışan patronları hızlı akan gündem için her zaman hazır olmak zorunda. Putin bir de soğuk ortamda çalışmayı çok seviyor, zihninin daha açık olduğunu söylüyor bununla ilgili olarak.
Profesyonel bir ajan olan Putin’in en büyük korkusu zehirlenmekmiş. Bu korkusu paranoya seviyesindeymiş. Eğer yabancı bir ülkeye ziyarete gidecekse kalacağı otelde 200 oda kapatılıp bir nevi Kremlin’e çevrilirmiş. İstihbarat birimleri aylar öncesinden kontrole başlarmış ve başkanlarının kalacağı odanın ve kattaki diğer odaların çarşaf ve banyo takımları Rusya’dan mühürlü bir şekilde gidermiş. Bunun haricinde bu ziyaretinde kendisine aşçılar, garsonlar ve temizlik görevlileri eşlik edermiş. Yiyeceği yemekler önceden belirlenir, bunun dışında bir yemek sunumu yapılamazmış.
2013 yılında 30 yıldır evli olduğu karısı Lyudmilla’dan boşanan Putin’in 2 kızı var. Boşanmasına dair evlilik dışı ilişkisi olduğu konuşuluyor Rus liderin. Putin, kızlarından birinin biyoloji, diğerinin ise Japon dili ve tarihi üzerine öğrenim gördüğünü açıkladı.
Putin köpekleri çok seviyor. Koni isimli siyah Labrador köpeği var Rus liderin. Çevresindekilerin deyimiyle Koni, Rus lideri etrafındakiler içinde takmayan tek canlı.
Hakkında bu kadar az şey bilinen bir adam Vladimir Putin. Açıkçası ben kendisini güçlü ve karizmatik buluyorum. “Yeni dünya düzeni kurmaya çalışanlara Rusya karışmaz, ancak Rusya’nın ayağına bastıklarında ve Rusya’nın çıkarlarına zarar verdiklerinde acı çekmenin ne olduğunu çok iyi anlarlar” diyerek, güttüğü politikayı özetleyen bu adamı Rus halkının çoğunluğu seviyor, sevmeyen ise en azından saygı duyuyor. Özellikle son yıllarda gözünü karartıp cesur kararlar aldığına şahidiz ve bu da onu dünyada adından en çok bahsedilen kişi haline getiriyor. Tamam, kabul, bugün Rusya’da ekonomik açıdan krizler olabilir, ancak buna rağmen seven sevmeyen herkes bu adamın ardında. Bu da Rusya’nın güçlü olması ya da güçlü görünmesin yetiyor.
Elif Doğan / gazeteistanbul
