fbpx

HAKKIMIZDA

Gazete İstanbul; araştırmalar, dosyalar ve halkın gündemi başta olmak üzere tüm canlıları ilgilendiren konularla ilgili haber, bilgi ve analiz olanağı sunmayı amaçlayan bir yayın organıdır.

Tarihçemiz

İlk, haber toplama ve dağıtma gazetesi olarak MÖ 59 yılında Roma’da yayın hayatına adım attık. İki bin kopya olarak Roma Senatosu’nca çıkarılıp imparatorluğun değişik köşelerine dağıtılan Acta Diurna’nın macerası Gazete İstanbul’u şekillendiren sürecin başlangıcıdır. O zamanlar fethedilen toprakları, siyasi gelişmeleri, toplumsal olayları ve gladyatör dövüşlerinin sonuçlarını içeren Acta Diurna’yı; okuma bilen Roma vatandaşları yüksek sesle okuyarak okuma bilmeyenlere duyururdu. Aradan epey yıllar, yüzyıllar geçti ve 1828’de Kahire’de Vekdyi-i Misriye adıyla ilk Türkçe gazete unvanını aldık. Bu arada yüzyıllardır iki yüzden fazla dilde yayımlandık. Nereden nereye.

Şimdi, MS 2017 yılında Gazete İstanbul olarak iki bin yıllık deneyimle okurlarımızı da aramıza katıp, gazetecilikte devrim yapacağız. Bundan sonra bazı anayasaların dördüncü kuvvet olarak adlandırdığı medya, birinci kuvvet olan halkın doğrudan yönetiminde ve denetiminde olacak.

Söz Konusu Gazetecilikse

Gazetecilik, gazetecinin yaptığı iştir. Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşma ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunma işini üstlenmiştir.

Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye, araştırmaya ve bilgiye dayalı notlar alması, fotoğraflar, video kayıtları çekmesi gerekir. Bunun için gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Gerektiğinde her türlü iktidara ve baskı odaklarına karşı mücadele etmeyi göze alan insan, gazetecidir.

Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, ön yargılardan uzak ve insan/kişilik haklarına saygılı olmak, gazeteciliğin olmazsa olmaz koşullarındandır. Gazetecilik mesleği ve gazetecilik sektörü (gazete, radyo, televizyon, internet gibi kitlesel yayın organları) demokratik toplumlarda anayasanın öngördüğü üç devlet gücü yanında (yasama/meclis, yürütme/hükümet, yargı/mahkemeler) dördüncü denetleyici devlet gücü olarak anılır.