”Marmara’daki deprem minimum 7.2 olacak”

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara’daki depremin minimum 7.2 olacağını söylerken, olası Marmara depreminde farklı bölgelerde maksimum 2 ve 2,20 metre tsunami dalgası beklediklerini açıkladı. 

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, 17 Ağustos Depremi’nin 19’uncu yıl dönümünde Türkiye’de deprem tehlikesi konusunda farkındalık oluşturmak ve depreme karşı alınacak tedbirleri anlatmak amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Şafak ve Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat katıldı.

”Marmara’daki deprem minimum 7.2 olacak” 

Toplantıda konuşan Özener, ”Biz bir şeye çok eminiz; Marmara’daki deprem minimum 7.2 olacak. Maalesef bu deprem gerçeği bir gün olacak. Umarım olduğu zamanda biz veya bizden sonraki nesil depreme karşı hazırlıklı olur. 1985’ten 31 Aralık 2017’ya kadar olan deprem sayısı, deprem algılama sayımız arttığı için yılda ortalama 13-15 bin civarında oluyor. Geçen yıl ekstrem bir durum yaşadık. Çanakkale-Ayvacık, İzmir-Karaburun ve Bodrum-Kos depreminden sonra çok fazla artçıları olduğu için geçen sene 34 binin üzerinde deprem yaşadık. Bugünde ise sayımız 7 binin üzerinde” dedi.

Olası depremde tsunami dalgaları hakkında bilgi veren Özener, ”Olası Marmara depreminden sonra deniz tabanında olabilecek heyelanlardan dolayı farklı bölgelerde maksimum 2 ile 2,20 metre arasında tsunami dalgası bekliyoruz. Bodrumdaki deprem de 30 santimetre civarındaydı. Kuruşunlu, Bayramdere, doğu Silivri kıyıları, Kadıköy, Haliç 2 ve 2,20 metre tsunami dalga boyu bekliyoruz” şeklinde konuştu.

”Can kayıplarının yüzde 95’i yapısal tehlike”

Yapısal tehlikeye değinen Kalafat ise ”Deprem ile mücadelede olmazsa olmaz iki temel olgu vardır. Deprem bölgelerinde yaşıyorsak depreme hazırlıklı, afet bilinci yüksek toplum haline gelmemiz lazım. Diğeri ise depreme dayanıklı binalar oturmamız gerekir. Hocalarımız söylüyor: Türkiye’deki depremlerdeki can kayıplarının yüzde 95’i yapısal tehlike dediğimiz; binaların çökmesi, yıkılması, kolonlar ve kirişlerdir. Bunları önlememiz mümkündür” dedi.

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya girin