Bağcılar Belediyesi tarafından çocuk istismarının önüne geçmek ve bu konuda kadınları bilinçlendirmek için “Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi” konulu seminer düzenlendi. Programda mahremiyet eğitimi almış çocukla almamış çocuk arasındaki farkı anlatan Psikolog Seda Taşkıran, “Mahremiyet eğitimi almış çocuk kendini korumasını bilir, eğitimsiz çocukta ise duygusal güçsüzlük oluşur ve korku ön plana çıkar, ne yapacağını bilmez. Unutulmasın ki fiziksel olarak değil duygusal olarak güçsüz olanlar kurban seçilir” dedi.
Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’nde “Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi” konulu seminer düzenlendi. Panele konuk olarak katılan Psikolog Seda Taşkıran, çocuk istismarının önüne geçmek ve bu konuda anneleri bilinçlendirmek amacıyla örneklemeler üzerinden önemli uyarılarda bulundu. Taşkıran, mahremiyetin tanımını yaparak başladığı konuşmasına, “Mahremiyet, kelime anlamı gizlilik, bize ait fiziksel, düşünsel sosyal duygusal her şeyi kapsar. Mahremiyet eğitimi çocuğun kendi duygularını yönetebilmesi ve dışarıdan gelecek olan herhangi bir tehlikeye karşı kendisini korumak için iç dinamiklerinin güçlendirilmesi eğitimidir. Biz çocuğun duygularını yönetmeyeceğiz, onun kendi duygularını yönetmesini sağlayacağız. Çocuk kendisine yönelecek bir tehlikeden farkında olsa da olmasa da ani bir refleks ile kendisini koruyabilir. Çocuk kendisine yönelen anormal davranışın ne anlama geldiğini bilmese dahi ciddi rahatsızlık duyar ve o an o ortamdan uzaklaşmak ister. Bu eğitimi almamış bir çocuk ise saflık içerisinde kendisine ne yapıldığını anlayamaz, anladığı zaman da karşı koyamaz” dedi.
“Fiziksel olarak değil duygusal olarak güçsüz olanlar kurban seçilir”
Toplumda yanlış bilinen konulara da dikkat çeken Taşkıran, “Günümüzde istismar konusu tabu sayıldığı için insanlarımız bunu konuşmak yerine konunun üstünü örtüyor ve ‘kol kırılır yen içinde kalır’ düşüncesiyle hareket ediyor. Bu konuda ailelerin bilgi sahibi olması gerekiyor. Gerçeklerin üzerini örtmektense onlarla yüzleşilmesi gerekir. Toplumda ‘yabancı görünce çığlık at, kaç, bağır, verilen şekeri alma’ diye yanlış bir düşünce var. Bu söylemlerle çocukları istismardan koruyamayız, aksine kaygı sahibi olmalarına neden olabiliriz. Onlara sözlü ifadeyle bir şeyler söylemektense onların kendilerini yönetme fırsatı tanıyacağız. Çocuk öyle bir durumla karşı karşıya kalınca ne yapacağını bilecek. Mesela çocuğumuzdan izin isteyerek ona karşı bir şeyler yaparsak bu küçük hareket bile onu o sürece hazırlamış olur” diye konuştu.
Taşkıran, mahremiyet eğitimi almış çocukla almamış çocuk arasındaki farkı ise şu şekilde anlattı: “Mahremiyet eğitimi almış çocuk kendini korumasını bilir, eğitimsiz çocukta ise duygusal güçsüzlük oluşur ve korku ön plana çıkar, ne yapacağını bilmez. Unutulmasın ki fiziksel olarak değil duygusal olarak güçsüz olanları kurban seçilir.”
